içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

FRAGMAN REYTİNG REKORU KIRARKEN FİLM SANCILI BAŞLADI!

 

Her hangi bir sinema filminden, ya da televizyon dizisinden söz etmiyorum…

Uzun yıllardır her ikisinden de uzağım…

31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde AK Partiden İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Av. Hamza Dağ hem İzmir Milletvekili hem de Ak Parti Genel Başkan Yardımcı sıfatıyla üç yıldan uzun süredir Menmen’e çok sık gelir gider oldu. Menemen Belediyesi bir önceki dönem Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un Çiçeği burnunda belediye başkanlığı döneminde Sevgi Yolu yenileme çalışmaları bittikten sonra sevgi yolunu kaplayan taşların ve yağmur oluklarının ihalesini yapan, sonrasında da bir çok yolsuzluk konularında hakkında suç duyurusunda bulunduğum Serdar Aksoy Sevgi yolu açılışında: "Kırmızılı Plakalı arabana bin gel, Menemen’in sokaklarını gezdireyim, neler yaptığımızı göstereyim sana!" diye gazel okumasından 15 Ay sonra zimmet ve irtikap suçlamasıyla tutuklanıp hapse atıldıktan sonra Dağ, Menemen’i kendine mesken kıldı. Neden kıldı nasıl kıldı diyenleriniz olacaktır Menemen’de yaşamayanlar için hemen söyliyeyim. Aksoy tutuklanınca İçişleri bakanlığı görevden uzaklaştırdı ve meclisten yerine vekaleten bakacak başkan vekili seçimleri yapıldı.

15 CHP 3 İYİ Parti ve 1 Bağımsız Meclis Üyesinden oluşan Yerel İktidar çoğunluğuna karşın 10 AK Parti 2 MHP’den oluşan Muhalif Cumhur İttifakı yapılan seçim sonucunda 15’e 15 oy alarak seçimin kurya kalmasını sağladı. Çünkü CHP’den Üç Meclis Üyesinin seçimlerde kendilerine oy kullanmasını sağladı.

“Gizli oylama değil mi?” bu seçimler diye soranlarınız da olacaktır mutlaka…

Doğru gizli oylama, fakat CHP,  Aksoy marifetiyle yerel iktidarı eline yüzüne ve cebine buluştırmalka kalmadı, Gizli Oylamayı da gizlilikten çıkararak yaptı!

Hem de CHP Genel Başkan Yardımcılarının hemen hemen tümünün karargah kurduğu Menemen’de.

Yerel Yönetimlerden sorumlu Seyit Torun ise Belediye Meclis Üyelerine güvenmediklerinin göstergesi olarak seçime giren CHP Meclis üyelerinin cep telefonblarını da kapatarak ellerinden alındığına tanık olduk.

4. Turda 15’15 oylar eşitlenince birde kura çekme yöntemi için 15 Dakika ara verdiler toplantıya.

CHP’li Avukat olan Grup Başkan Vekilinin başkanlığında yapılan bu seçimlerde CHP Adayı da 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nde Menemen’de CHP’den Aday gösterilen Av. Deniz Karakurt’tu. Üstelik de şimdilerde CHP İzmir Milletvekili olan CHP Grup sözcülüğü görevini üstlenen  Av. Deniz Yücel de CHP İzmir İl Başkanı idi ve Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte salondaydı.

Kinder Yumurta kutularının içine koyulan iki adaydan Av. Deniz Karakurt’un adı çıkınca, kura ile Menemen Belediye Başkan Vekili seçilmiş oldu.

Seçim sırasında belediye görevlileri cep telefonu ile toplantıyı belediyenin sosyal medya sayfasından yayınlıyorlardı ben de bizim kanaldan yeniden ileti yaparak yayınlıyordum.

Kura yöntemi için AK Parti Grup Sözcüsü Yusuf Demircioğlu 15 dakika ara istemesi nedeniyle başta Av. Deniz Karakurt ve birkaç bende telefonu olan CHP’li Meclis Üyesini aradım ulaşılamadı telefonlarına. Ulaşsaydım: “Belediye Çalışma Yönetmeliğinin dördüncü kısım, Oylama usulleri ve kararlar bölümünde  13. Md.nin a) fıkrasında belirtildiğini söyleyecektim. Bir gün önce de radyoda bu konu ile ilgili program yapmış CHP Eski Milletvekillerinden Hukukçu Rahmetli Şahin Mengü Radyoda Program Konuğum olmuştu bu konuları da enine boyuna kendisi ile konuşmuştum. Şahin Mengü Ağabeyimnizi de saygı ile yad ediyorum.

Anlayacağınız telefonla ulaşamayınca doğru yöntemin ne olduğunu söyleyemedim.

Söylemem Davul Zurna eşliğinde İlçe binasına gelmeleri sonrasına kaldı.

Gidip orada yanlış yaptıklarını, karşı tarafın olayın farkına vardıklarında Yürütmeyi Durdurma kararı almak için İzmir Bölge İdare mahkemesine başvururlarsa haklı çıkacaklarını söylememe karşın beni tiye aldılar, gülüp geçtiler.

Av Deniz Karakurt göreve başladı, en başta da Meclis Üyesi Hasan Ünal olmak üzere makam odasına müdürlüklerden dosyalar getirildi İhsan Perçin, Nursel Katipoğlu, Özgül Metin başta olmak üzere incelemeler o arada da, benim de çok değer verdiğim uzun yıllardan beri tanıdığım  Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Emekli Hakim Murat Aydın’ın eşi Emekli Hakim Gülay Aydın’dan hukuksal destek aldığını söyleyen Karakurt bu kez de 25. Maddeden sonradan CHP’den Belediye Başkan Aday Adayı olarak yol arkadaşlığı yaptığı Mustafa Kemal Sönmez başta olmak üzere bir çok çalışanın görevine son vermişti. Bazılarını da çağırıp bankamatikçilerden istifa ettirmişti.

Aydın Pehlivan kura çekiminin yasal olmadığını gerekçe göstererek bölge idare mahkemesine itiraz etti. Karakurt’un başkan vekilliği bir ay sürmedi. İdare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi… CHP Meclis Toplantılarını gerçekleştirmek istemedi mahkemenin kararını siyasi oldu savını yürüttü. Konuya İzmir Valiliği dahil oldu.

İzmir Vali Yardımcısı Belediye Başkan vekili olarak görevlendirildi ve Meclis Toplantısı yapılarak Vali Yardımcısı Hulusi Doğan tarafından yönetmelikte olduğu gibi kura torbadan çekilerek gerçekleştirildi ve Aydın Pehlivan bu kez Belediye Başkan Vekili seçildi torbadan adı çıkarak.

Üç yıl boyunca da CHP’liler başta olmak üzere, muhalifleri Pehilvan'ı “Tombala Başkan!” diye andılar.

3 yıl 3 ay görev süresince yaptığı çalışmaların hemen hemen hepsine CHP kanadı karşı çıktı.

Mahkemenin Siyasi Kararları ile o makamda oturduğu halkın iradesinin gasp edildiği gibi suçlamalarla 31 mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine kadar gelindi.

Bu arada yaptığı hizmetlerin açılışlarında kırmızı plakalı bir araç görmedim ama bizim araçların plakası gibi bir araçla her açılışta ilçe merkezinde beldesinde, köyünde, semtin de Aksoy’un kulaklarını çınlatırcasına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Hamza Dağ hep buralardaydı. 

Sanırım İzmir’de Menemen’i tanıdığı kadar hiçbir ilçeyi bu kadar tanımamıştır buna da Serdar aksoy neden olmuştur.

Aksoy'a teşekkür etti mi etmedi mi bu anlamda bilmiyorum!

Menemen’deki açılışların birinde ilk kez ben Dağ'dan duydum:

“Bunlar fragman, daha film başlamadı, Filmi de 31 Marttan sonra izleyeceksiniz!" demişti.

Pehlivan da bu sloganı seçim süresince kullandı.

Seçim öncesi CHP seçim stratejisini ne üzerine kurdu anlayamadım ama başından beri, Seyrek Arsalarının Satışı, İzmir Çanakkale yolu üzerinde yapılan peyzaj çalışmaları, son günlerde de bu peyzaj çalışmalarında kullanılan elektrik malzemeleri ile ilgili esnafın Menemen Belediyesine kesmiş olduğu faturaların Sosyal Medya Hesaplarından, Sahte hesap Sahiplerinin algı yaratma amaçlı kullanımları gibi sosyal medya hesaplarından bu faturaları yayınladılar.

O faturalar ile ilgili detaylı bir çalışma yapılıp yapılmadığını görmedik.

Onların suç delili olması nedini ile Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir suç duyurusunda bulunup bulunmadıklarını da görmedik.

Benim kısa bir araştırmam sonucunda belediyeden birileri aracılığıyla edinilen o faturaları, belediyeye kesen de dört dönem CHP Menemen İlçe Yönetiminde yer alan bir esnaf… Nerden baksanız bakın yaptıkları falso!.. Trol yöntemi... Bu evraklar için o gün kullandıkları personel bugün işinden edilmiş...

Şİmdi o personeller alınıp İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına götürülüp, belediyeye kesilen faturaları istediğiniz siyasilere iyi peşkeş çekerler, bu konuda uzmandırlar diye önerilir mi bilemiyorum.

Ya da Av. Deniz Karakurt seçim sonrası ofisini taşımış Menemen'den neden diye sordum partili arkadaşlara, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Daire Başkanlığı bekliyor dediler... Doğru yalan bana söyleneni yazıyorum... Ha belki Daire başkanı olunca esnafın o evraklarını peşkeş çeken personeli ödüllendirir diye düşünüyorum. 

Yoksa yazık olacak O personellere...

Deniz Karakurt Seçim süresince Kukuk Kadını olduğunu unutarak Kasaba siyaseti ile günü birlik çıkar ilişkileri ile donatılmış yakın arkadaşlarının güdümüne girerek ne siyaseten ne söylediğini bildi ne de ne yaptığını. Şİmdi bunları okuduğunda bana kızacak ama kızsın dost acı ama gerçeği söyler.

Pehlivan seçim süresince Deniz Karakurt, Sadık Tanrıverdi, İhsan Perçin ve CHP’den gelen bu tür amatörce yaklaşımların hiç birisi ile muhatap olmadı…

Görmezden, duymazdan geldi…

Ve 31 Mart Pazar Akşamı bir dönem önceki seçimde 9.938 CHP Adayından geride olan oyu, Pehlivan bu seçimlerde 56. 728 oy alarak 44.356 oy alan Av. Deniz Karakurt’a 12 bin 372 oy fark attı. Bir önceki seçimdeki 9.938 oyu da katarsak  22 bin 310 oy gibi rekor bir oyla fark yarattı.

31 Mart 2024 Seçimlerinde CHP Türkiye genelinde birinci parti konumuna yükselirken, İzmir’de yeni isimlerle ilçelerde yarışa girip 30 ilçenin 28 belediyesinde iktidar olurken, Aliağa’da MHP Serkan Acar ile 3. kez ipi göğslerken, Aydın Pehlivan da Menemen’de , Rahmetli İlhami Gürsoy’un parlak yıllarındaki başarısının rekorunu kırdı daha ilk seçiminde Genlede İktidar olan AK Parti'nin yüzünü güldüren tek Aday olma başarısını gösterdi.…

CHP’li yetkililerin söylemlerinin halkta karşılığı olmayınca, her şey Pehlivan’ın lehine gelişti halkın oyları ile Vekillikten, Başkanlığa terfi etti.

Fragman bitti, film platosu hazırlanmaya başladı.

Platoda bilinmeyen bir güç, CHP’ni başaramadığını biz kendimiz başarırız diyerek sanki gelişmelere el attı gibi!

Plotoda ki baş rollerdekiler, başarıyı paylaşma yarışı içerisine girdiler, söz sahibi sen değil benim, biziz mi dediler bilemiyorum.

Pehlivan er meydanına çıktı türkiyenin önemli pehlivanları ile kucaklaştı ama onlar bir iki günlüktü...

Fakat sokakta, parkta, pazarda gördüğü çocuğun boyuna kadar eğilip onunla iletişime geçip, kucağına alıp hatıra fotoğrafları çektiren, babacan tavırlı Pehlivan’ı bu çocukların anne babalarının karşısında göstermelikmiş yaptıkları seçimde oy kazanmak içinmiş göstermelik bu çocuk sevgisi dedirtmek için, Anaokulu’nun döneminin bitmesine 15 gün kala oradaki ahçıdan temizlikçisine, öğretmeninden müdürünün işine son vermeyi kim akıl etti acaba?

Düşündüm de aklı başında olan hiçbir kimsenin böyle bir şeyi doğru bulacağına kanaat getiremedim.

Bu durum üzerine gidip müdür, öğretmenler ve ailelerle görüşmek istedim.

Öğretmenler derste olmaları nedeniyle görüşemedim ama Müdüre Hanım Gizem Sözen İgdil ile okulun bahçesindeki bankta oturarark içiten ve samimi bir sohbetimiz oldu, konuyu anlamaya çalıştım.

Konunun ciddiyetini gündeme getirerek eylem yapacaklarını belirten velilerle konuştum.

Eylemlerini şimdilik  Ulukent Belediye İletişim Ofisi önünde yapacaklarını, daha kalabalık bir veli topluluğu ile de Menemen Belediyesi'ne giderek eylemlerini sürdürecekleri belirtmeleri üzerine, her biri bir birinden saygın velilere, benim de oraya gideceğimi başkan yardımcısını telefonla aradığımı, birlikte gidelim siz de istemlerinizi dile getirin, başkan yardımcısı da öğretmendir en azından pedegojik eğitimi olan insandır sizi daha iyi anlar ve istemlerinizi yönetime daha iyi aktarır dedim.

Birlikte gittik, ofiste onları da beni de oradaki görevliler çok iyi karşıladılar, onlar görüşmelerini yaptılar, istemlerini belirttiler, başkan yardımcısı da nezaketle dinledi, notlar aldı başkanlığa aktaracağını söyledi konuklarını uğurladı.

 

İnsanlar arasında iletişim çok önemli ama doğru kurulan iletişim.

Atalar boşuna dememişler hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşırlar diye…

Biz koklaşmayalım lütfen konuşalım…

 

Ben 69 yaşında bir gencim! Son günlerde ayaklarımda şişkinlik, halsizlik ve tansiyon oynamaları nedeniyle gençliğimin verdiği enerjide biraz düşüşlük var.

O nedenle eskisi gibi koşuşturamıyorum, anında oradan oraya gidip gelemiyorum.

28 Mayıs 2024 Salı günü sabah 05.00’de uyumuştum.

Saat 10.41’da gelen bir telefonla belediyeden personel çıkışlarının tebliğ edildiğine dair bir haber verildi.

Ben de  kalktım elimi yüzümü yıkadım hemen ardından

Saat  12.03’de Başkan Aydın Pehlivan’ı telefonla ardım.

Ulaşılamıyor mesajı alınca 12.04’de Başkan yardımcısı Durmaz bayraktarı aradım, meşgul çalıyordu.

O arada CHP İlçe Başkanı yazdım telefona çıkan numarayı aradım karşıma Ömer Güney çıktı.

Onun da adı öyle kalmış telefonumda sonra CHP ilçe başkanı kısmını sildim…

Ama Güney’e de sordum bilginiz var mı diye…

 “Az önce ofise gelirken haberim oldu, belediyede çalışan bizim partililerden sanırım bir kadın yurttaşımız: “Sizin yüzünüzden bizi işten çıkardılar diye beni suçladılar çok üzüldüm, benim ne dahlim olabilir artı CHP’nin Adayı bile değildim.” dedi…

Tekrar 13.27’de Başkan Yardımcısı Durmaz Bayraktarı aradım bu kez onun telefonuna da ulaşılamıyordu. 

Saat 13.53’de tekrar Başkan Aydın Pehlivan’ı aradım.

Gene ulaşılamıyor mesajı verdi.

17.53 Bayraktarı tekrar aradım gene ulaşamadım.

Saat 13.54 Başkan Yardımcısı Mustafa Aksoy’u aradım  gene ulaşılamıyor mesajı aldım.

Bu arada evden çıkıp CHP İlçe Başkanlığı’na uğradım.

Kapıyı çalıp içeri girdim, boş bir sandalye varmış yer gösterdi birileri oturdum dalgınlıkla.

Baktım ki İlçe yöneticileri ve Belediye Meclis Üyeleri toplantı halindeler fark eder etmez hemen kakıp özür dileyerek orayı terk ettim.

Belediyeye gitmek için yola koyuldum.

Adnan Menderes Caddesi üzerinde Nazar’ın yeni yapılan binasını geçtim bir kadın üç erkek arkadaş önümde durdular,  ve hesap sordular benden!

Kameran, Fotoğraf Makinan nerde sabahtan beri yoksun, bir şey yapmıyorsun insanları işten çıkartıyorlar diye bir güzelce kadın arkadaş haşladı beni!..

Dinledim sonuna kadar, sol cebimden cep telefonumu çıkardım:

“Fotoğraf makinası ve kamera bu!” dedim. 

Telefonu açtım yukarıya yazdığım telefon trafiğini gösterdim, şimdi de belediyeye, belediye yöneticileri ve işten çıkarılan işçilerle görüşmeye gidiyorum dedim.

Tavırlarına içimden kızdım ama yaşadıkları durumu empati yaparak içime atıp yürüdüm.

Belediyeye gidinceye değin yol üzerinde bana sitem eden birkaç çalışan daha çıktı.

Onları da anlayışla karşıladım ama içim acımadı da değil.

O insanların bana karşı o tutumlarının nedeni seçim süresince Sadık Tanrıverdi ve Deniz Karakurt’un beni Yandaş Medya algısı yaratmalarının etkileri olarak gördüm…

Yoksa beni gerçekten tanıyan emekçi işçi kardeşlerim, benim kimsenin yandaşı olmayacağımı, haktan, hukuktan, emekten yana olduğumu bilirler.

Bu anlamda da hiçbir şeyi gözüm görmez, bizden di, öte mahalledendi diye bir ayrım içine girmediğimi de…

Benim kimseye bağımlılığım ve kimseye de bir diyet borcum yok.

Ne seçim döneminde aday adayları arasında birini öne çıkarıp, bununla kazanılır diğerleri tukaka diyerek ilçedeki CHP siyasetine ne yön vermeye kalktım, ne de Cemil Tugay ile Aydın Pehlivan’ın fotoğraflarını yan yana koyup İşçi Düşmanı ilan ettim. Halkı doğru bilgilendirmek, haksızlığa uğrayanlarının sesini halka ulaştırmak için de kimseye ödün vermeden talimat almadan yazdım çizdim.

 

Belediye de kaç personel çalışıyor kimsenin bilmediği gibi kaç personelin çıkarıldığı konusundada havada uçuşan sayılar vardı 325, 450, 850 gibi…

Bugün de rahatsızdım belediyeye gidemedim.

Beledie İş Sendikası Yöneticileri Basın açıklaması yapmışlar onaları aradım gelişmeleri sordum yaptıkları açıklamayı istedim.

Onlardan aldığım bilgiye göre 205 META-SU Personelinin, 71 de Beldiye Personelinin işine son verilmiş yani toplam 276.

Belediyeden çıkarılan işçiler 4857 Sayılı İş Kanunu’nun  17 Maddesine göre çıkarılmışlar.

Süreli fesih

Madde 17 - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş sözleşmeleri; a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılır. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.

Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

 

Belediye yönetiminden bu konu ile ilgili henüz bir açıklama gelmedi, gelirse onu da yayımlayacağız.

 

Belediye İş Sendikası’nın

Basın açıklamaları  ise şöyle:

“Menemen’de İşçi Kıyımına Son VERİN…

 

Değerli arkadaşlar,

Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, 2021 yılında başkan vekili olarak göreve geldiğinde mevcut kadro olan 1200 kişi için çok fazla olduğunu söylemişti.

Başkan Vekili olarak “işçi fazla” diyen Aydın Pehlivan, 31 Mart seçimleri öncesi yeniden seçilebilmek için insanların umutlarıyla, hayalleriyle oynayarak 3000 kişiyi işe aldı.

Ardından yüzlerce emekçiyi işinden, aşından etti.

Her zaman “işçi dostu” olduğunu iddia eden, “işçi için canımı veririm” diyen, “emekçinin alnının teri kurumadan maaşını yatırırım” diyen Başkan Aydın Pehlivan’ın gerçek yüzü seçimlerin ardından ortaya çıktı.

 

İŞÇİLER AÇKEN BAŞKANA HUZUR YOK

 

 

Sevgili sınıf dostlarım,

Yüzlerce emekçiyi bayrama 15 gün kala İş Kanunu’nun 17. Maddesi gösterilek hukuksuz bir

şekilde tazminatsız olarak işten attı.

Seçimlerden hemen sonra, önce maaşlarda gecikme yaşandı, ardından vadesi gelen

ikramiyelerimizin üçüncüsüde  ödenmedi.

Akabinde Menemen Belediye emekçilerine baskılar ve işten atma tehditleri geldi.

İşçi arasına, hayatlarının hiç bir bölümünde emeğin içinde yer almamış olanlar tarafından nifak tohumları ekildi. ‘AKP iktidarının sendikası yandaş Hizmet-İş’e geçerseniz işten atılmazsınız” yalanlarıyla işçiye aba altından sopa gösterilerek belediye emekçilerini Hizmet-İş’e üye yaptılar.

Hizmet-İş’in yalanı, arkadaşlarımız işten atılınca ortaya çıktı.

İşten atılanların %95’i “Hizmet-İş’e üye olursanız işten atılmazsınız” denen arkadaşlarımız.

 

GÜN GELECEK DEVRAN DÖNECEK BAŞKAN İŞÇİYE HESAP VERECEK

 

Hizmet-İş denilen ve adında hak olan ülkemizin her yerinde yalanla ve iktidar desteğiyle üye kaydeden bu yapı, işçi, ve emekçinin hakkını yiyiyor.

 

Onların tek derdi işçiyi derdest edip işverenlerin önüne atmak ve emek düşmanı politikalarını uygulamaktır.

 

 

Bugün burada yüzlerce emekçi işten atılırken, hak arama mücadelesi verirken, dün “bize üye olmazsanız işten atılırsınız” diyen sözüm ona Hak-İş Hizmet-İş temsilcilerini işçinin yanında göremezsiniz.

Çünkü Hizmet-İş iktidarın taşeronu, emek düşmanı, işçi düşmanı bir yapıdır.

 

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA

 

Değerli arkadaşlar,

AKP’li Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan emek düşmanlığını daha rahat yapabilmek için yasaya aykırı olmasına rağmen, belediyeyi maddi anlamda zarara uğratmayı göze alarak, 31 aralık 2024,ekadar yetkili olan Belediye-İş’in tüm yönetici ve temsilcilerini işten attı.

Başkanı Pehlivan’ın yetkili sendikanın yönetici ve temsilcilerini işten atması açıkça kamuyu zarara uğratmaktır.

Burası kimsenin bakkal dükkanı değildir.

Başkan Pehlivan, “iktidara sırtımı dayadım bana bir şey olmaz, nasılsa tazminatlar cebimden çıkmayacak” diye düşünüyor. Bu tavır hukuka aykırı olduğu kadar, ahlaka ve hakkaniyetede aykırı bir tavırdır.

 

HAK HUKUK ADALET

 

Değerli arkadaşlar,

Buradan Başkan Pehlivan’a, ve yöneticilerine soruyoruz.

Bayrama 15 gün kala yüzlerce emekçiye bu zulmü niye yapıyorsunuz?

Siz bu belediyenin öncesini, sonrasını gelirini giderini bilen birilerisiniz.

Bunları bilerek aday oldunuz.

Bunları bilerek seçim öncesi yüzlerce kişiyi işe aldınız.

 

HANİ DİLİ, DİNİ, IRKI NE OLURSA OLSUN BİR İŞÇİYİ ÜZMEYECEKTİNİZ.

HANİ HERKESİN SEVGİSİNE TALİPTİNİZ ?

İŞÇİ, İÇİN CANINIZI VERİRDİNİZ HANİ ?

Bugün neden isten çıkarıyorsunuz?

Eğer tasarruf yapacaksınız, alınteri döken emekçiden değil, bankamatikçi olarak işe aldığınız ve yüksek maaş bağladığınız kişilerden yapın, illa yapacaksınız festivalden, konserden yapın, işçiden elinizi çekin..

İşçi emekçi üzerinden ekonomik politikalarınızı uygulamayın ve derhal bu yanlıştan dönün

.

ATILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN ATILAN İŞÇİLER ONURUMUZDUR

 

 

Değerli arkadaşlar,

İşten atılan bazı arkadaşlarımızın özel ilişkiler ile geri işe alındıkları söyleniyor’ Bu bölmek ve parçalamak için bir hamledir, geri dönmek için bekleyen arkadaşlarıma sesleniyorum.

Gelin birlikte, omuz omuza, işimize ekmeğimize sahip çıkalım.

 

 

 

 

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ

 

 

Sanıyorlar ki mesele doymak, hayır! mesele doymak değil asıl mesele paylasmaktir, bizler bölünmeyeceğiz ama o ekmeği bölüşeceğiz..

 

 

ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK”

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum