içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

AYHAN KIZILTAN'IN SÖYLEŞİ VE İMZA GÜNÜNE DAVETLİSİNİZ

 

“Ülkeme ve Atatürk’üme olan sevgimi, hayata karşı pozitif bakışımı, her dem çalışmanın, dayanışma ve paylaşmanın önemini öncelikle anne babamdan aldım.” der bir röportajında. Evet, bir Kız Enstitüsü öğretmeninden doğdu da bir teknik öğretmenden oldu Ayhan Kızıltan. O’nu yetiştiren o güzel anne babaya, o güzel insanlara rahmetle…
Hem annesinin hem de babasının Mustafa Kemal Atatürk’ü görmüş olduklarını haklı bir gururla anlatır Ayhan Kızıltan. Annesi Adana Kız Enstitüsü’nde öğrenciyken okula ziyarete gelir Mustafa Kemal Atatürk. Beyaz bir bez üzerine işlediği oyayı gösterir. Atatürk incelemek için eline aldığında o beyaz işlemenin üzerinde bir küçücük kara leke oluşur. Yıkamaz anne ve yıllarca sandığında saklar o işlemeyi. Sonrasında çıkarıp çıkarıp çocuklarına, eşine, dostuna gösterir. İşte böyle bir ailenin evladı olarak 1957 yılında Mersin’de, Gözne yaylasında doğar Ayhan Kızıltan…
Mersin İleri İlkokulu’nun ardından orta öğrenimini sınavla çok az kişinin alındığı dönemin ve günümüzün gözde okullarından Tarsus Amerikan Koleji’nde tamamlar. Ardından Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1981 yılında mezun olur.
Yeni mezun ve üst düzeyde bir İngilizcesi olan bir makine mühendisi olarak, Türkiye’de ilk kez su pompalarını üreten aile şirketi Sumas Su Makineleri Sanayi Kollektif Şirketinde alır soluğu. Aile şirketinde 1994 yılına kadar 10 yıl boyunca Üretim ve Satış Müdürlüğü ile Teknik Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunur. 1994 yılında ise şu an hâlâ aktif bir şekilde üretim yapan Kızıltanlar İnşaat Makine Pompa İmalat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ni kurar.
Çok yüksek bir konumda olup “Su basılamaz” denilen yerlere sulama pompaları yapıp oralara su basarak Türk tarımına yıllardan beri büyük hizmet veriyor Ayhan Kızıltan. “Hayatım boyunca yaptığım şeyi bir ticaret olarak görmedim öncelikle. Bu işten ne kadar kazanacağım, ne kadar kazanacağım diye bakmadım. O işin en iyisini yapmaya çalıştım.” diyecek kadar hem de…
Latin Amerikalı Yazar Jorge Amado’nun “Bir insanın anayurdu çocukluğudur.” dediği gibi aynı, yıllar geçse de içimizdeki çocuğu yitirmememiz gerektiğine inanan Ayhan Kızıltan şöyle anlatır çocukluğunu: O kadar güzel anlar, günler yaşadık ki, o kadar güzel bir çocukluğumuz oldu ki, samimiydi öncelikle her şey. Samimiyet vardı, medeniydi bir de, saygı, paylaşım ve sevgi vardı. Mersin harika bir şehirdi. Her mahallenin bir orkestrası vardı. Düğünlerde özel günlerde bu Mersin’in mahalle orkestraları gelip müzik yaparlardı. Sanata ve müziğe ilgim çocukluğumdan başlamıştır.
Nerede olursa olsun, hangi makama ve mevkiye gelirse gelsin hep insanlarına karışmayı seven, hayatı boyunca Atatürkçülüğüyle bilinen ve o vizyonlu duruşuyla sanata hep büyük önem veren, hatta bu desteğini 2018 ile 2023 yılları arasında başkanlığını yürüttüğü Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO)’nda da sürdüren, başarılı iş insanı Ayhan Kızıltan’a nice onurlu, mutlu, umutlu ve huzurlu yıllar dilerim.
İyi ki varsınız…
Bu ilk ama biliyorum son olmayacak; nice edebi evlatlarınıza, nice kitaplara, nice imza günlerine...
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum