içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ATAM MERSİN'DE 3
 
 
Bugünkü yazımızda Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Mersin’imize üçüncü ziyaretlerini ve Silifke Tekir Ata Çitliği’nin kuruluşuna değineceğiz dostlar…
Hayırlı mı hayırsız mı bilmem ama keyifle, Şiir'le, güzelliklerle, Sevgi'yle ve olabildiğince paylaşımlarla geçsin Cuma gününüz…
*****
Trenle Konya üzerinden 13 Ocak 1925’te Adana’ya gelen Mustafa Kemal Paşa, Dörtyol ilçesinde ve Adana’da bir hafta kaldıktan sonra 20 Ocak 1925 Salı günü saat 11.45’te Mersin’e gelmiştir. 11 gün sürecek konuklukta, Mersin’e, Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı ilk ziyarettir. Yanında eşi Latife Hanım ile birlikte doktoru Reşit Galip, Kılıç Ali ve Salih Bozok gibi yaverleri ve çeşitli devlet adamları vardı…
İstasyonda, Mersin Valisi Hilmi Cerit Bey ile birlikte kalabalık bir topluluk tarafından sevgi gösterileri ile karşılandılar. Sait (Merzeci) ve Nezihe (Siren) adında iki öğrenci ATATÜRK’e ve eşine birer buket çiçek verdiler…
Kısa süren karşılama töreninden sonra otomobillerle kalacakları eve geldiler. Mersin’de istirahat amacıyla uzun süre kalacakları önceden bildirildiğinden yöneticiler o yıllarda Mersin’in en güzel konağı olan Tahincilerden Fedon Tahinci’ye ait; çevresi açık, havadar ve korunması kolay bu binayı uygun bulduklarını önererek Ankara’nın muvafakatini almışlardı…
Mersin’de 11 gün kalan ATATÜRK, bu sürede çeşitli konularda incelemelerde bulunmuştur. Belirsiz zamanlarda konaktan sivil kıyafetle çıkarak çarşı ve mahalle aralarında geziler yapmış, esnafla dükkânlarında, hakla ve kayıkçılarla mahalle kahvelerinde sohbet etmiştir. Mersinliler her gün kaldığı evin karşısında toplanarak ATATÜRK ve eşine sevgi gösterilerinde bulunmuşlardır…
O yıllarda Mersin’de Cuma günleri öğleden sonra şimdi Karayollarının bulunduğu alanda cirit oynanır, 40–50 atlının katıldığı oyunları kalabalık meraklılar seyrederdi. 23 Ocak Cuma günü öğleden sonra ATATÜRK, maiyetiyle birlikte gelip oyunları seyretmiştir.
25 Ocak 1925, Pazar… Mersin Ziraat Odası Başkanı Hacı Ömer (Kutay), Süleyman Fikri (Mutlu) Beyler ve Hıdırzade Ali Efendi ATATÜRK’ü konuk olduğu evde ziyaret ederek, öğle yemeği ziyafetine davet ederler. ATATÜRK, eşi ve maiyetiyle birlikte (şimdi Karayollarının bulunduğu) alanda çitçilerin traktör ve diğer ziraat aletleriyle yaptığı geçit törenini izler. Oradan Osmaniye Mahallesi’nde (o sırada Hristiyan köyü deniyordu) Portakal bahçesinin iki katlı köşküne gelirler…
Davette Vali Hilmi Cerit ve kentin diğer ileri gelenleri de vardı. Yemekte Mersin’in ihtiyaçlarını soran ATATÜRK’e Mersin’de lise açılması, liman yapılması, Mersin-Silifke şosesinin durumu ve Ziraat Bankası’nın çiftçiye daha fazla kredi vermesi gibi konular arz edildi. ATATÜRK, lise hakkında Maarif Vekiline duyurarak çare arayacağını, şose için Mersin ve Silifke Valilerinin iş birliğiyle çalışmaları gerektiğini, olağanüstü bir hal olmazsa limanın mutlaka yapılacağını ifade eder...
Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kurulduğunu duyuran ATATÜRK’e Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yöneticileri, Fırka’nın ilde kurucuları olacaklarını bildirdiler. Sonraki günlerde parti müfettişi tarafından seçilen Müteşebbis Heyet, ATATÜRK’e takdim edilmiştir. Yemekten sonra bahçeye inilmiş, bahçede ağaçtan koparılan portakal, mandalinalar yenilmiştir. Mustafa Kemal, ilk defa eliyle kopardığı portakal ve mandalina yediğini söyleyerek çiftçilikten hoşlandığını belli etmiş, kurmak istediği çiftlik için bir yer bulmalarını istemiştir…
Hacı Bey’e hitaben, “Hacı Bey, bir çiftlik almak istiyorum. Çevrenizde bana tavsiye edecek bir yer var mı?” diye sorar. Hacı Ömer Bey de, Silifke’de Rum Bodosaki’den kalan boş halde ve suyu olan beş bin dönümlük çiftlik bulunduğunu, dönümü on liradan elli bin lira edeceğini, burası az gelirse yakınındaki bir arazinin de alınabileceğini söylemiştir. ATATÜRK, bu öneriyi beğenmiş, Silifke’den geniş bilgi istenmesini emretmiştir…
O gece Türkocağı Sineması’nda (Kurum Sineması’nın yerinde) film seyrederken Silifke’den çiftlikle ilgili bilgiler ATATÜRK’e iletilmiştir…
ATATÜRK’ün Silifke’ye geleceği öğrenilince; Vali Vekili Fahri Bey, konuk edilecek evi hazırlatır. Sadık (Taşucu) Bey, Taşucu Belediye Başkanı ve Bucak Müdürü ile Mersin’e giderler…
27 Ocak Salı günü öğle yemeğinden sonra ATATÜRK, Latife Hanım’ı Mersin’de bırakarak İkinci Ordu Müfettişi Fahrettin Paşa, Diyarbakır Mebusu Fevzi ve Rize Mebusu Ahmet Kudsi Bey ve Silifke’den gelen heyetle beraber, çiftlik yerini görmek üzere otomobille yola çıkar. Birkaç otomobilden oluşan konvoy, saat 18.00’de Silifke’ye varır…
ATATÜRK burada da törenle karşılanmış ve gece Hacı Hulusi (Açıkbaş) Bey’in evinde konuk edilmiştir. Bu ev 1982’de Kültür Bakanlığı’nca kamulaştırılmış ve 27 Ocak 1984 tarihinde ‘Atatürk Evi’ olarak açılmıştır…
29 Ocak 1925 Perşembe günü, Tekfur (Tekir-Olukbaşı) Çiftliği arazisine gidilir. Abidin Paşa’nın kurduğu, sonra Rum Bodosaki’ye geçen ve onun kaçmasından sonra Milli Emlak’a intikal eden araziyi gezen ATATÜRK, çiftlik kurulmaya pek elverişli olmasa da satın almaya karar vermiş ve Mersin’e dönmüştür…
31 Ocak Cumartesi günü ATATÜRK; eşi ve maiyeti, İstasyon’da Mersinlilerin coşkulu sevgi gösterileriyle ve törenle Adana’ya uğurlanırlar. Adana’da 2 gün kalacak olan ATATÜRK, 2 Şubat 1925 Pazartesi günü trenle Konya üzerinden Ankara’ya döner…
*****
Gelelim Silifke Tekir Ata Çiftliği’nin kurulmasında yaşananlara, detaylara:
ATATÜRK, Ankara’ya döndükten sonra denildiği gibi Silifke Tekir Ata Çiftliği arazisinin satış ihalesine katılabilmek için Sadık Taşucu’na, ‘10.5.1925 tarihli Vekâletname’ göndermiştir. Satışın yapılacağı gün, Silifke’de yayınlanan İçel isimli gazetede ilan edilmiş; ihaleye ATATÜRK adına katılan Sadık Taşucu’ndan başka, tüccarlar Mahmut Şükrü ve Ahmet Ovacık katılmışlar, ancak en yüksek olan 36 bin lira bedelle çiftlik arazisi ATATÜRK’ün olmuştur. Ve 8.7.1925 gün ve sayısı ile ve 12 bin dekar olarak Tapu Siciline geçmiştir…
ATATÜRK, çiftliği satın aldıktan sonra ancak üç defa Silifke’ye gelmiş, sadece iki gece çiftlikte yatmış, diğer ziyaretleri gündüz olmuştur. Ancak buna rağmen çiftlikle ilgisini hiç eksiltmemiştir. Ankara’da Ziraat Mektebi’nde Zirai Makinalar’da uzman olan Sırrı Türkmen’i Uzman Ziraatçi olarak, Nazım Kale adında bir zatı da İdari Müdürü olarak görevlendirmiştir…
ATATÜRK bu arada Taşucu’nda bir Deniz Köşkü yaptırıp deniz dinlenmesini burada yapmaya da karar vermiş ise de, bu tahakkuk etmemiş, tesisler Florya’da kurulmuştur…
12 Ocak 1926 tarihindeki çiftliği ilk ziyaretinde Deniz Evi’nin projesi ile ilgilenmiş ve Silifke’de yaşayan Macar asıllı Radomesko adındaki mimarın hazırladığı projeyi beğenmiştir…
Güney sahillerimizde yılın belirli aylarında dinlenmek ATATÜRK’ün çok arzuladığı bir husustu. Nitekim 1937 yılındaki Mersin ziyaretlerinde şimdiki Vali Konağı yeni inşa edilmişti. Hatta bu binanın projesinde ATATÜRK önerilerinin de bulunduğu söylenir…
ATATÜRK konağa geldiğinde o zamanki Vali Rüknettin Nasihioğlu’na, “Vali Bey konağı çabuk düzenleyin ve noksanlarını tamamlayınız. Her sene Nisan ayını burada geçirmek istiyorum.” der. Bunlar gerçekleşmiş olsa sanırım Mersin’imizin çehresi daha değişik olurdu…
*****
Bilindiği üzere; Mustafa Kemâl ATATÜRK, kooperatifçiliğe çok önem vermiş ve tarımsal kooperatifçilik konusunda yoğun faaliyetlerde bulunmuştur. Mesela, şu anda burada bulunduğumuz Mersin’in Silifke ilçesinin Tekir köyündeki sahibi olduğu Tekir Çiftliği civarındaki çiftçileri Tarım Kredi Kooperatifi kurmaları için cesaretlendirerek örgütlemiştir...
ATATÜRK’ün teşviği ve cesaretlendirmesiyle; Tekir köyü ve 9 adet çevre köyden toplam 36 üretici, merkezi Tekir Çiftliği olmak üzere bir Tarım Kredi Kooperatifi kurmak için kurucu üye olarak Silifke Ziraat Bankası’na imzalı birer dilekçe vermişlerdir:
"Silifke Ziraat Bankası’na… Merkezi Tekir Çiftliği olmak ve Arkarası, Persenti, Avşar, Karadereli, Tekir, Tekirkoyuncu, Türkmenli, Türkmenaşağı, Tozara köylerini de ihtiva etmek üzere mıntıkanızda 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanununa uygun bir Tarım Kredi Kooperatifi kurmak istiyoruz. Dileğimiz; Bankanızca da muvafık görüldüğü takdirde, imzalanmak üzere 6 nüsha ana mukavelenamenin Ekonomi Bakanlığı’nca tasdik ve noterlikçe tescil muamelelerinin ifası için gereğinin yapılmasını dileriz."
Bu gelişmeden çok memnun kalan zamanın Ekonomi Bakanı Celal Bayar, kooperatif kurma girişiminden ötürü ATATÜRK'e bir kutlama telgrafı çeker ve Mustafa Kemâl ATATÜRK de bu telgrafa şöyle cevap verir: Tarım Kredi Kooperatiflerinin ilki olan Tekir Kooperatifi’nin muamelelerinin bittiğini sevinerek öğrendim. Bu Kooperatife 1 no.lu üye olarak bulunmamı muhabbetle yâd etmenize teşekkür ederim. Tarım Kredi Kooperatiflerinin bütün yurdu kaplamasını başarı ve gayretlerinizden bekliyoruz...
Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk tarımına hizmet etmek için yeni imkânları Türk çiftçisine gösterip daha çok verim almalarını temin etmek için çiftlikler kurmayı istemiştir. Çiftliklerin hepsi merkezlerden uzak ve işlenmesi zor arazilerden seçilmişti. Hatta Orman Çiftliği’ni satın aldığında burada çiftlik olamayacağı, harcanacak paraların boşa gideceği şeklindeki ikazlara önem vermemiş ve gayesinin böyle arazilerde çiftlik kurmak olduğunu söylemiştir. Nitekim bütün çiftliklerinde arazi yapısı aynıdır…
Araştırmacı, Tarihçi, Gazeteci, Yazar, Televizyon Programcısı Murat Bardakçı’ya göre; Cumhuriyet Arşivi’nde 30-10-2-12-5 numarada muhafaza edilen evrakta yer alan bilgilerde, ATATÜRK’ün sahip olduğu ve ölümünden yaklaşık 1 buçuk yıl önce 1 Haziran 1937’de Hazine’ye bağışladığı toplam 154 bin 729 dönüm araziye yayılan çiftliklerin isimleri şöyledir:
Ankara’da; Orman, Yağmurbaba, Balgat, Güvercinlik, Tahar, Etimesgut ve Çakarlar…
Yalova’da, Millet ve Baltacı…
Mersin Silifke’de, Tekir ve Şövalye…
Hatay Dörtyol’da, Karabasan…
Ve Mersin Tarsus’ta, Piloğlu Çiftlikleri…
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum